Dinozorlar, yaklaşık 165 milyon yıl boyunca Dünya’nın hâkim canlılarıydı. Ancak 66 milyon yıl önce, Kretase döneminin sonunda, bu dev yaratıkların büyük çoğunluğu aniden yok oldu. Bilim insanları bu kitlesel yok oluşun nedenlerini yıllardır araştırıyor. En bilinen nedenlerden biri, Meksika’nın Yucatán Yarımadası’na çarpan devasa bir göktaşı. Ancak bu olayın yanında, daha az dikkat çeken ama potansiyel olarak etkili bir başka faktör daha var: atmosferdeki oksijen seviyesinin azalması.
Dinozorlar, Triyas (yaklaşık 250 milyon yıl önce) döneminde ortaya çıktı ve Jura ile Kretase dönemlerinde evrimlerini sürdürdü. Bu uzun süre boyunca Dünya’nın iklimi, deniz seviyesi ve atmosferik bileşimi zaman içinde birçok kez değişti.
Oksijen, tüm kara omurgalılarının yaşaması için hayati öneme sahiptir. Atmosferdeki oksijen oranı günümüzde %21 civarındadır. Ancak geçmişte bu oran çok daha farklıydı. Bilimsel çalışmalar, Kretase döneminin sonunda atmosferdeki oksijen oranının %15–17 seviyelerine kadar düşmüş olabileceğini gösteriyor. Bu oran, bugünkü seviyeye göre oldukça düşük sayılır.
Düşük oksijen seviyeleri, canlıların metabolizması üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Solunum yoluyla vücuda alınan oksijen, hücrelerde enerji üretimi için kullanılır. Oksijen oranı düştüğünde, canlıların enerji üretimi de azalır. Bu durum, özellikle büyük bedenli hayvanlar için ciddi sorunlar yaratabilir.
Dinozorların çoğu oldukça büyük yapılıydı. Özellikle sauropodlar (uzun boyunlu otçullar) ve tyrannosaurus gibi dev etçiller, büyük vücutlarını beslemek için çok miktarda oksijene ihtiyaç duyuyordu. Oksijen seviyesinin düşmesi, bu hayvanların daha az verimli soluk almasına ve daha çabuk yorulmasına neden olmuş olabilir.
Dinozorlar oksijen seviyesi düştükçe zorlanmaya başladı
Oksijen azalmasının etkilediği bir diğer kritik alan, yumurtadan çıkan yavruların hayatta kalma şansıdır. Dinozorların çoğu yumurtlayarak ürerdi. Yumurta içindeki embriyolar, gelişimleri sırasında belirli bir oksijen seviyesine ihtiyaç duyar. Oksijen seviyesi düşükse, embriyonun gelişimi yavaşlar ya da durur. Bu da doğan yavru sayısını azaltabilir.
Dinozorların yumurtalarının kabuk yapısı ve embriyo gelişimi üzerine yapılan araştırmalar, bazı türlerin zaten sınırlı oksijen koşullarında zorlandığını gösteriyor. Eğer atmosferdeki oksijen oranı ciddi anlamda düştüyse, bu durum türlerin çoğalmasını ve nesillerini devam ettirmesini zorlaştırmış olabilir.
Dinozorların yok olmasının genel nedenleri
Her ne kadar oksijen azalması dinozorların yaşamını zorlaştırmış olsa da, bilim insanlarının çoğu bu etkenin tek başına dinozorları yok etmeye yetmediği görüşünde. Asıl yok oluşun nedeni, çok sayıda stres faktörünün aynı anda ortaya çıkmasıdır.
• Chicxulub göktaşı çarpması (devasa bir enerji açığa çıkardı, küresel yangınlar ve tsunamiler oluştu)
• Atmosfere yayılan yoğun toz ve gazlar (güneş ışığını engelleyerek fotosentezi durdurdu)
• Deccan volkanizması (Hindistan’da milyonlarca yıl süren volkanik faaliyet)
• Küresel iklim değişikliği (soğuma, karanlık dönem ve ardından gelen ani ısınma)
• Deniz seviyesinin çekilmesi ve habitat kayıpları
gibi nedenler yok oluşun nedenleri arasındadır.
Bu büyük felaketler zinciri, dinozorların sonunu hazırladı. Oksijenin azalması ise bu zincirde sessiz ama etkili bir halka olmuş olabilir.