Tarih boyunca insanlar, dinozorları büyük bir merakla incelemiş ve bu dev canlıların nasıl yaşadığına dair birçok soru sormuştur. Filmler, çizgi diziler ve kitaplar da bu ilgiyi canlı tutmuştur. Peki ya gerçekten insanlar ve dinozorlar aynı dönemde yaşasaydı ne olurdu? Bu sorunun cevabı hem heyecan verici hem de düşündürücüdür.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir: Dinozorlar, ortalama 230 milyon yıl önce ortaya çıktı ve 66 milyon yıl önce büyük bir göktaşı çarpması sonucu yok oldular. İnsanlar ise yaklaşık 300 bin yıl önce Afrika’da evrimleşti. Arada milyonlarca yıl var. Ancak hayal gücümüzü kullanarak bu iki türün bir arada yaşadığı alternatif bir dünya düşünelim.
Bu alternatif dünyada insanlar nasıl hayatta kalır, ne yer ne içer, nasıl gelişim gösterir kısaca inceleyelim.
Böyle bir dünyada insanların yaşamı oldukça zor olurdu. Dinozorların bazıları otçul olsa da, birçok türü devasa etobur türü vardı. Tyrannosaurus rex, Giganotosaurus ya da Spinosaurus gibi dev yırtıcılar, insanlar için büyük bir tehdit oluştururdu. Bu tür dinozorların keskin dişleri, güçlü çeneleri ve hızlı hareket kabiliyetleri vardı. O dönemde taş aletlere yeni geçen insan toplulukları, böyle bir tehlikeye karşı kendilerini korumakta büyük zorluk yaşardı.
Yalnızca etçil dinozorlar değil, otçul olanlar da tehlike yaratabilirdi. Brachiosaurus ya da Argentinosaurus gibi devasa otçulların ayakları altında ezilmek ya da onların yaşadığı bölgede yaşamak bile insan yaşamı için tehlikeli olurdu. Ayrıca, bu kadar büyük canlıların doğayı domine ettiği bir dünyada insanların yiyecek bulması ve güvenli alanlar oluşturması daha da güçleşirdi.
Ancak insan zekâsı ve uyum yeteneği, bu duruma karşı bazı çözümler üretebilirdi. İnsanlar büyük ihtimalle dinozorların sık görülmediği alanlarda, mağaralarda ya da yüksek yerlere kurdukları barınaklarda yaşamayı tercih ederdi. Avcılık yerine daha çok toplayıcılıkla geçinir, belki de dinozorlardan uzak kalmak için gece yaşamaya yönelirdi. Zamanla, belki dinozorları avlamanın ya da onlardan korunmanın yollarını öğrenir, hatta bazı türleri evcilleştirmeye bile çalışırlardı.
Bu hayali senaryo bize şunu gösteriyor: Dinozorlar ve insanlar aynı çağda yaşasaydı, Dünya çok daha tehlikeli bir yer olurdu. İnsanlık, belki de bugünkü teknolojik seviyeye asla ulaşamayabilirdi. Yine de insan zekâsı, yaratıcılığı ve hayatta kalma azmi sayesinde mutlaka bir yol bulmaya çalışırdı.
Sonuç olarak, bu senaryo tamamen kurgu olsa da, bize hem dinozorların gücünü hem de insan zekâsının önemini hatırlatıyor. Dinozorlarla dolu bir dünyada hayatta kalmak için sadece fiziksel güç değil, akıl da şart olurdu.
