Dinozorlar çağının güçlü avcıları arasında adını duyurmaya başlayan bir tür var: Sinraptor. Her ne kadar ismindeki “raptor” kelimesi onu Velociraptor ile ilişkilendiriyor gibi görünse de, aslında bu dinozor çok daha büyük ve farklı bir gruba ait. Sinraptor, yaklaşık 160 milyon yıl önce, Geç Jura döneminde yaşamış orta boylu bir etçil dinozordu.
Sinraptor’un fosilleri Çin’in Sichuan bölgesinde bulundu. Bu bölgede yer alan Shishugou Formasyonu, Jura dönemine ait birçok dinozor türünün kalıntılarına ev sahipliği yapıyor. Sinraptor, bu dönemde Asya kıtasının ekosisteminde önemli bir yırtıcı rolü üstlenmişti. Yaklaşık 7,5 metre uzunluğa ve 1 ton ağırlığa sahipti. Bu da onu döneminin oldukça etkili avcılarından biri yapıyordu.
Sinraptor’un uzun kafatası, keskin dişlerle doluydu. Gözlerinin konumu, görüş alanının geniş olmasını sağlıyordu, bu da hem avını bulmak hem de çevresini iyi gözlemlemek için önemliydi. Ön ayakları kısa ama güçlüydü, büyük ihtimalle avı yakalamada veya denge sağlamada kullanılıyordu. Arka ayakları uzun ve kaslıydı; bu da onun hızlı koşmasına olanak tanıyordu.
Vücut yapısı dengeliydi: uzun kuyruk, koşarken vücudu dengede tutmak için doğal bir denge çubuğu gibi işlev görüyordu. Bu özellikleriyle Sinraptor, çevik ve etkili bir avcıydı.
Sinraptor, büyük ihtimalle otçul dinozorları avlıyordu. Özellikle daha küçük sauropodlar ve ornithopodlar onun hedefinde olabilirdi. Yalnız avlanan bir dinozor muydu yoksa grup halinde mi hareket ediyordu, bu henüz net değil. Ancak çevik yapısı ve güçlü çenesi, bireysel avcılıkta da oldukça başarılı olabileceğini gösteriyor.
Sinraptor, metriacanthosaurid adı verilen theropod grubuna aittir. Bu grup, daha sonra ortaya çıkacak olan bazı daha büyük etçil dinozorların ataları arasında yer alır. Sinraptor, Tyrannosaurus rex gibi daha sonraları ortaya çıkan dev etçillerden çok daha önce yaşadı. Ancak onlara giden evrimsel yolun önemli bir parçasıdır.
İlginç bir şekilde, “raptor” kelimesi ismine rağmen, Sinraptor’un Velociraptor ile doğrudan bir akrabalığı yoktur. İsim benzerliği, her iki türün de etçil olmasından kaynaklıdır ama farklı theropod gruplarında yer alırlar.
Sinraptor, dev dinozorların gölgesinde kalmış olsa da kendi döneminin güçlü avcılarından biriydi. Jura döneminin ormanlarında sessizce avlanırken, milyonlarca yıl sonra insanlığın dikkatini çekeceğini elbette bilemezdi. Bugün fosilleri sayesinde onu tanıyabiliyor, tarih öncesi dünyaya bir pencere daha açabiliyoruz.
